MUSTAFA YILMAZ mustafa-yilmazzz@hotmail.com
27 Mart 2009 Cuma SÖZ YANGINI Kuran-ı Kerimin ilk ayetinin “oku” olması çok manidardır.İlim öğrenmenin insanlara farz kılınması yolumuzu ister istemez ilk ayeti kerimeyle buluşturuyor.Bu buluşma, içimizdeki sükuneti kaldırıyor.Çünkü okumanın içinden geçen hayatlarda sükunetin olmadığını son okuduğum kitapla daha iyi anlıyorum.Hep birlikte sözlerimizden çıkan yangını söndürelim diye bir kitap sunuyor Senai Demirci.Söz yangınına bulaşmamak için özlü sözler reçetesi sunuyor faydalanmak isteyen herkese.Gıybetin yaktığı dudaklardan dökülen közlü sözlerden son vermeye çağırıyor önce kendi nefsini sonra da bizleri.Kekeme ruhlar konserine kısa bir ara veriyoruz.Bu arada sohbet ediyoruz.Sohbetlerimize seni anmanın ulvi tadını yerleştirmek istiyoruz.Ölü kardeş etini dişlemekten hep birlikte iğrenmek istiyoruz.

“Kardeşlerimizin arkasından doğru konuşsak da gıybetini etmiş oluyoruz.Çünkü gıybet eden doğruyu söyler.Yalan söylemek,gıybetin tanımı içinde yoktur."Kardeşin hakkında onun hoşlanmayacağı şeyleri söylemen gıybettir der Peygamber Efendimiz(SAV).””
“Gıybet ettiğimizde haklı da olabiliriz.Bizlere yapılan hareketi hak etmemiş de olabiliriz.Ama unuttuğumuz bir şey var ki;her hak bildiğimizi yapmak hak değil.”
“Gıybetini ettiğimiz kişinin yüzüne bunu daha önce söylemiş olabiliriz.”Yüzüne de söyledim zaten diye başlayabiliriz.” “Burada olsa yüzüne de söylerim diye de başlayabiliriz”. Ama yüzüne daha önce söylememiz ayrı bir eylem, şimdi yüzü yokken başkalarına söylemiş olmamız ayrı bir eylemdir.Kendi yüzüne söylediğimizi başkalarına söylememizden hoşnut olmayabilir.Daha sonra yüzüne söyleyecek olsak bile,yüzü yokken başkalarına da söylediğimizi söyleyebilecek miyiz?Söylemeye vakit bulabilecek miyiz?Söylemeye yüzümüz olacak mı?Ya o zaman “başkalarına söylemeseydin kardeş” derse,ne cevap vereceğiz?”
Gıybet ederken,sadece gıybet ettiğimiz kişiyi yok saymıyoruz.HasbunALLAHi ve niğmel vekil derken ALLAHın vekilliğini unutuyoruz.Çünkü ALLAHın olmadığı bir yer yok,bilmediği bir an yok,duymadığı bir söz yok. “Müminin izzeti yokluğunda Rabbi tarafından korunmaktadır.”
“Bir insan duyar diye çekindiğimiz sözü,o insan yokken,işitmezken
söyleyebiliyorsak,sözümüzün estetiğini ALLAHa göre değil,kullara göre ayarlıyoruz demektir.Gıybet sözün ahsenini ihlaldir.Gıybet, sözün güzelliğini bozmadır.Gıybet,ALLAH işitmiyormuş gibi konuşmaktır.Tek bir cümlelik gıybet bile, sahih olmayan amelden beklenenlerin hepsini yerine getirmeye yeter.”
“Gıybet bir ifsad eylemidir.Bir kötülüğü düzeltmez,aksine yeniden üretir,çoğaltır.Gıybet edilendeki kötülüğü düzeltmek isteseydik doğrudan onun yüzüne söylerdik.”
“Gıybet bir fısk eylemidir.İçeriğinin doğruluğu bile doğru olmasına yetmez,söyleyenin haklılığı bile hak olmasını sağlamaz.”
“Gıybet bir nefret eylemidir.Hedeflediği kişiyi aciz,savunmasız olduğu halde yakalar,ezmeye kalkar.”
“Gıybetin yangınımızı büyütmesine dur diyecek billur dudaklara bakıyoruz.Billur dudaklara hasret dudaklar,billur dualara amin demeyi beklemekte yürekteki dudaklar.”
Ya Rabbi,
-“Aklımı ayıpları araştırmaktan,dilimizi gıybetten salim eyle,”
-“Senin işittiğini bilerek susma izzeti ver bizlere”
-“Bizlere verdiğin kulağı,senin tiksinmemizi istediğin sözlere sağır edecek bir kalp ver bizlere”
-“Benlik dağlarımızın taşlarını celalinle yumuşat,”
-“Dilimizi ateşe değdirme”
-“Sevdiğin kardeşimizi,gıybetini etmekten utanacak kadar sevdir bizlere”
-“Azametin karşısında susanlardan eyle bizi”
-“Bizlere HAK’kın hatırı için susacak sabır ver”
-“Dudaklarımızı kötü sözlerin ölüsü eyle”
Aminnn…