Açık konuşalım
MEKTEPLERDE okutulan "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" dersinin amacı, öğrencileri dinsel kültürler ve inanışlar ile ahlak öğretileri hakkında bilgilendirmektir.
Yani bu ders, "din dersi" değildir... "Din eğitimi" dersi hiç değildir...
Ancak...
Bu kağıt üzerinde böyledir...
Pratikte ise bu ders, bir tür "İslam dinini öğrenmece / Namaz dualarını ezberlemece" dersine dönmüştür / dönüştürülmüştür...
Kısacası...
Annesi babası ateist de olsa, Alevi de olsa, Hıristiyan da olsa, Musevi de olsa, mektebe giden her öğrenci "Zorunlu İslam dersi" almaktadır...
Bu kelimenin tam anlamıyla bir zulümdür...
Böyle bir zulme seyirci kalınamaz...
Yapılması gereken şudur:
"Din Kültürü ve Ahlak Dersi" doğal sınırlarına çekilmelidir...
Hiçbir biçimde bu dersin bir "din dersi"ne dönüşmesine izin verilmemelidir.
Bu yapıldıktan sonra da...
Anayasa’da her yurttaşa tanınan "İsteğe bağlı din eğitimi" hakkının karşılanması sağlanmalıdır...
Böylece...
Hem Türkiye mekteplerinde okumakta olan her çocuğa "Zorunlu İslam dersi" verme garabetine son verilir...
Hem de "İsteğe bağlı din eğitimi" gibi anayasal bir hakka adam gibi yanıt verecek mekanizma kurulmuş olur...
Dikkat! Dikkat!
Başbakan Erdoğan’ın laiklik prensibine içtenlikle bağlı olup olmadığının sınanacağı en önemli alan budur...
Bakalım yargı kararlarının bile böylesi bir çözümü dayattığı bir ortamda Erdoğan ne yapacak?
yukardaki satırlar ahmet hakan a ait.
sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?